Bugün itibarıyla yeraltı edebiyatı, avangart örneklerinden oldukça farklı bir noktaya ulaşmış durumda. Hem eserin kendisi, hem yayımlanma tekniği, hem okurun yaklaşımı hem de kamuoyunun tepkisi kökten değişti. Ülkelere, kültürlere, bağlamlara göre farklı anlamlar kazandı. Ama yeraltı edebiyatı kimliği, geçirdiği tüm değişimlere rağmen yaşamın her alanına sinen distopya havasından, küresel felaketlerden, salgın hastalıklardan, ekolojik sorunlardan ve tüm ötekileştirilmelerden beslenen bir kara damar olarak ortada duruyor.
Günün sonunda yeraltı edebiyatının iflah olmaz muhalif ruhu, bundan sonra sadece yeraltında değil yerüstünde de dolaşacak gibi. Elbette, kimi ellerde ehlileştirilip mecrasından çıkarılacak, kimi ellerde debisi daha da hızlandırılarak önüne çıkan her şeyi yıkan asi ruhuyla var olmaya devam edecek. Dahası, yakın gelecekte edebiyatın, kültürün, sanatın, politikanın yolu yeraltı edebiyatıyla daha çok kesişecek!
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.