Bilmek, ve hafızayı önemsemek…
Selahaddin Eyyûbi, hem yapılması gerekeni bildiği hem bildiğini yapabilecek güce sahip olduğu için Eyyûbi Devleti'ni kurabildi.
İdrisî Bitlisî, yapılması gerekeni biliyordu, Yavuz, bu bilgiyi icra edecek kudrete sahipti.
Yurdumuzun paylaşıldığı günlerde Amcam Mıhallemi Emiri Halil Beg, İngiliz Binbaşı Noel’in ta Midyat-Keferhavvar (Gelinkaya) köyüne gelip, kendisine yapılan Türklere karşı savaşma teklifine hayır derken ne yapılması gerektiğini biliyordu, ama Suriye’yi Fransız mandasından kurtaracak güce sahip değildi.
Çünkü İttihatçılar, Birinci Dünya Savaşı'ndan önce ve savaşın içinde Mıhallemi Emirlerinin kolunu kanadını kırmış, Emir Muhammed’i Mardin Cezaevinde, oğulları İsmail ve Halef Begleri Midyat ve Savur’da infaz etmişlerdi.
Atilla İlhan’ın Cabbaroğlu Mehemmet’i o şartlarda dağlara çıktı kendiliğinden ve Fransız’a kurşun sıktı.
Mustafa Kemal Paşa, Doğu vilayetlerinde Kürt aşiretlerinin desteğini sağlarken ne yapılması gerektiğini biliyordu ve kurtarabildiği topraklarda bir Cumhuriyet kurdu.
Günümüzde tarih bize tekrar bilme ve yapabilme gücünü aynı anda vermiş bulunuyor.
Elinizdeki kitap, silahlara sus deme ve Suriye’de düzen kurma bilgisini, ülkemizin geleceği hakkında kaygısı olan okurların yanında siyasilere, devlet adamlarına, aydınlara, asker ve sivil bürokratlara hatta iş insanlarına teslim etmek amacını taşıyor!
Tarih bizleri bir daha utandırmasın!
Orhan Miroğlu