Bu kitap sosyal medyada bir günlük, bir tür çalakalem sayıklama. Esip coşuyorum kendi halimce. Bu dünyanın, bu ülkenin ‘Ada’ adını verdiğim metaforundan ufka bakıyorum. Hayal ve gerçek arasında gidip geliyorum.
‘Çekirgeyle Konuşmalar’ ter tepelek, torlak bir hakikat arayıcısının iç dökmeleri, dertleşmeleridir. Muhayyilemden bir ‘Çekirge’ hayali çıkardım, ona konuştum. Yani kendime, içimdeki talebeye…
Paylaşımlarımda -ki zor yıllardı- hem kendime hem beni okuyanlara vitaminler moraller vermeye çalıştım. Kısaca o dönem herkesi affetmeye çalıştığım bir vakit oldu. Ama önce kendimi affetmeye çalıştım.
Mâmafih ‘Anlamak kurtulmaktır’, hafiflemektir…
Küçümen bir Ada’da yıllarca izole bir hayat sürdüm. Ömrümce yaşadığım maceraları heybeme aldım, ertelediğim kitapları okudum, denize, ağaca, insana, çiçeğe baktım, kendi içime aktım, düşündüm. Yazdım, not aldım, odun kırdım, soba yaktım.
Tek başınalığımı sosyal medyayla tedavi ettim. Facebook sayfamı bir günlük gibi kullandım. İçimi döktüm, şahane insanlarla tanıştım, beyni ışıklı dostlar edindim. Enteresan bir sosyalleşmeydi, o da geçti.
7 yıllık sosyal medya günlükleri. Bu yazılar işte onlar.
Basım Yeri
İstanbul ve Türkiye