Türk modernleşmesinin ortaya çıkardığı arızî durumları müzik hareketleri ve isimler üzerinden çözümlemeye çalışan bu kitap, Neşet Ertaş’tan Orhan Gencebay’a, Cem Karaca’dan Sezen Aksu’ya, Bülent Ortaçgil’den Ahmet Kaya’ya, Erkan Oğur’dan Cengiz Kurtoğlu’na, Bergen’den Gündoğar’a kadar ses evrenimizin estetik haritasında farklı adreslere ulaşarak Türkiye’nin geçirdiği dönüşümlerin öyküsünü anlatıyor.
Bu öykü, kimi zaman sosyolojinin hareketliliği ile senkronik ilişki kurup, geleneğe ait belleği sazının tellerinde saklayan âşık’ın/ozan’ın kente taşınmasına kimi zaman da etnik kimlik arayışlarıyla beraber müziğin Karadeniz vadilerinde kendisine yol bulma macerasına uzanıyor. Yine kimi zaman adeta ülkesinin yorgun tarihine şarkı söyler gibi duygulu mizacının bütün kıvrımlarını tamburunun perdelerinde gezdiren Cemil Bey’e ve kimi zaman da Anadolu insanının türkülerini derleyip kaybolmasını engelleyen Kütahyalı rahip Gomidas’ın memleketini susarak hüzünlü terk edişine, Orta Asya avazlarının Türkiye’deki tarihsel geçmişine yol alıyor.
Bu çalışma, Neşet Ertaş ile Portekiz’in Fado müziğini modern zamanlara taşıyan Madredeus’un aynı aşkla yanıp, azdan çok anlayabilmenin görkemli sessizliğinde nasıl teselli bulduklarını gözler önüne seriyor.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.